BELEDİYELERİN KABAHATLER KANUNU UYARINCA VERDİĞİ CEZALAR Ermumcu Avukatlık Bürosu İzmir Avukat
Yukarıdaki düzenlemelerden de görüleceği üzere, Disiplin Mahkemelerince verilen oda hapsi cezasının infaz şekli, bireyin bedeninin bir yere kapatılması sonucunu doğurduğundan kişi hürriyetini sınırlar niteliktedir. Göz hapsi cezası daha geniş hareket serbestisi bulunmakla birlikte AsCK’nun 21. Maddesinde kişi özgürlüğünü sınırlayan bir ceza olarak kabul edilmiştir. Kişi özgürlüğü tüm özgürlüklerin temelini oluşturmaktadır. Be nedenle de kişinin özgürlük ve güvenlik hakkı[541] başta İnsan Hakları Evrensel Bildirisi olmak üzere, çeşitli Uluslararası Sözleşmelerde yer alan önemli insan haklarından biridir.
- Maddesine göre, MHK kararlarından hukuki sonuçlar doğurabilecek ve Tahkim Kurulu’na intikal ettirilebilecek olanlar, TFF Yönetim Kurulu’nun onayına tabi bulunmaktadır[137].
- Bu internet sitesinde yer alan tüm bilgiler ve logoya ilişkin tüm fikri mülkiyet hakları Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na aittir.
- Konseyin statüsünün başlangıcında ilk kez gerçek demokrasiden bahsedilmekte, gerçek demokrasinin birey özgürlüğü ve hukukun üstünlüğüne dayandığı belirtilmiştir[450].
Bu sorunun cevabı Disiplin Mahkemelerinin İdari nitelikte bir kurul mu yoksa Yargı fonksiyonu içerisinde faaliyet gösteren bir mahkeme mi olduğunun irdelenmesinden geçmektedir. Maddeye ek cetvelde de, disiplin amirlerinin hangi rütbelerde, hangi personele ne kadar ceza verebilecekleri yer almaktadır. Anayasa’nın 18.maddesi gereği, angarya yasak olup hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Maddenin ikinci fıkrasında bazı hallerle beraber vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmalarının zorla çalıştırma sayılmayacağı belirtilmiştir. Buna göre vatandaşlık ödevi olarak vatan hizmeti kapsamına giren askeri nitelikteki veya onun yerine geçen hizmetler zorla çalıştırma sayılamaz[539].
Aciz vesikası, İcra ve İflâs Kanunu’nun 143’üncü maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, alacaklı alacağının tamamını alamamış ve aciz vesikası düzenlenmesi için gerekli şartlar yerine gelmişse, icra dairesi kalan miktar için hemen bir aciz vesikası düzenleyip alacaklıya ve bir suretini de borçluya verir; bu belgeler hiçbir harç ve vergiye tâbi değildir. (1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte yerine getirilmekte olan oda ve göz hapsi cezalarının infazına derhâl son verilir. (2) Dava açma süresi, cezanın kesinleşmesinden itibaren başlar. Ancak Türk karasuları dışındaki gemilerde verilen cezalarda, dava açma süresi geminin bağlı bulunduğu üsse/limana dönmesiyle başlar.
Fakat bazı hallerde idari işlem tesis edilirken usuli birtakım kurallar görmezden gelinmekte olup, bu durum, idari işlemi, hukuka aykırı hale getirmektedir. Söz gelimi, işletmenin faaliyetten men edilmesine ilişkin yetki, mahallin en büyük mülki amirine aitken işyerinin doğrudan kolluk tarafından kapatılması mevzuata aykırıdır. Bu işleme karşı itiraz yoluna gidilmesi halinde yetkisiz mercii tarafından tesis edilen faaliyetten men kararı mahkemece iptal edilecektir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m.344/3’te, taraflarca yenilenen kira döneminde uygulanacak kira bedeline ilişkin bir anlaşma olup olmadığına bakılmaksızın, beş yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde ve bundan sonraki her beş yılın sonunda, yeni kira döneminde uygulanacak kira bedelinin hakim tarafından belirlenebileceği düzenlenmiştir. Sözkonusu düzenlemede yeni dönemde uygulanacak kira bedeli, hakim tarafından belirlenirken göz önüne alınacak ölçütlere yer verilmiş olup, bunlar; tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranı, kiralananın durumu ve kiralanana emsal olabilecek kira bedelleridir. Ancak, ilgili madde hükmü gereği hakim yeni dönemde uygulanacak kira bedelini belirlerken hakkaniyete uygun biçimde karar verecektir. TBK m.344/3 uyarınca kira bedelinin belirlenmesine ilişkin dava, uygulamada “Kira Tespit Davası” olarak yerleşmiş olup, bu yazımızda da aynı kavram ile ifade edilecektir. Yetki, medeni yargıya tabi bir uyuşmazlığın “neredeki” görevli ilk derece mahkemesince çözümleneceğini belirleyen kurallardır. Yetki kuralları, genel ve özel yetki kuralları olarak ikiye ayrılır.
Konşimentonun gerekli tüm ayrıntılarını uygun şekilde tamamlamak Gönderenin sorumluluğundadır. Gönderen ve Alıcının posta kodu dahil olmak üzere isim, cadde/sokak, şehir ve ülke bilgileri okunaklı ve dayanıklı bir şekilde her gönderinin üzerinde belirtilmelidir. Uluslararası gönderilerde, Gönderenin adresi Gönderinin TNT’ye teslim edildiği ülkeyi belirtmelidir. Gönderen Konşimentoyu ve diğer tüm zorunlu etiketleri (örn. ağır yük) Gönderinin dış yüzeyinde açıkça görülebilecek şekilde belirgin bir konuma yapıştırmalıdır. TNT faturaları faturada belirtilen para birimi üzerinden veya TNT tarafından zaman zaman sunulacak döviz kurları karşılığında yerel para birimi üzerinden ödenmelidir. 6\. Her yatırımınıza ek bonuslar ve cashback fırsatlarından yararlanın. Paribahis\.3 TNT tercih edilen havale yöntemlerinin kullanılmadığı veya havale ayrıntılarının ödeme ile birlikte sunulmadığı durumlarda ödemeleri öncelikle en eski faturalara uygulama hakkını saklı tutar. “Taşıma Hizmetleri” FedEx havayolu konşimentoları hariç olmak üzere bir TNT Konşimentosu uyarınca TNT tarafından sunulan ve gerçekleştirilen bir Gönderi taşımasına ilişkin hizmetleri ifade eder.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Türk toplumundaki saygınlığı ve güvenilirliğinin en ön sırada olmasında, bu özel yasalar ve yargısal denetimin katkısı tartışılamaz. Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu saygı ve güvene mazhar olmasında, sahip olduğu “disiplin” anlayışı en önemli etkendir. Maddesinde de belirtildiği gibi Türk Silahlı Kuvvetlerinin temeli disiplsweet Paribahis Paribahis. Çağdaş toplumlarda disiplinin korunmasındaki en önemli araç ise hukuktur. Kabahatler Kanunu; idari ceza ile ilgili bir usul kanunu olup, önemli bir boşluğu doldurmuş olmakla birlikte, tipik idari işlem olan “idari yaptırımlar”a karşı adli yargıya itiraz yolu öngörmesi yargıda karmaşaya yol açmıştır. Ülkemizde özen gösterilmeyen bir diğer önemli ve yaygın konu da inşaat atıklarının toplanmasıdır. Boş bulunan her alana bu atıklar atılabilmekte olup, iyi uygulanırsa önemli bir amaca hizmet edecektir. Bu bende de inşaatın tüzel kişiliğe ait olması halinde cezanın ağırlaştırılmış hali düzenlenmiştir. Kabahatler Kanununun 39.maddesinde üç bend halinde düzenlenen bu kabahat türü için özel olarak belediyenin cezalandırma yetkisi bulunmamaktadır. Bu madde tasarıya TBMM Adalet komisyonu tarafından eklenmiştir. Bu sorunun yabancısı olmayanlar için bu yasa hükmü Türk hukuk sistemi için zaruridir. Ancak maddeden beklenen faydanın elde edilebilmesi için, belediyelerin de bu maddeyi ciddiye alıp, uygulama samimiyet ve gücünü ortaya koyması gerekir.
Öncelikle belirtmeliyiz ki, TCK m.102 ve 103’de suçların unsurları ve cezaları ile suçları etkileyen nedenlerde değişikliklere gidildiği görülmektedir. Bu nedenle, değişikliklerin failin lehine olmadıkları konusunda değerlendirmelerin yapılması gerektiği açıktır. Maddesinin başlığı, “Right to a fair trial” olarak gösterilmiştir. Bu başlık dilimize ve Türk Hukuku’na, “adil yargılanma hakkı” olarak tercüme edilmiştir. Arama, suçu önlemek veya işlenen suçun failini ve delillerini bulmak amacıyla uygulanan, bireyin özel hayatının gizliliği ve korunması hakkını kısıtlayan bir tedbirdir. 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu “Cumhurbaşkanı seçiminin sonuçlandırılması” başlıklı 20.
Disiplin suçlarında, disiplin kabahatlerinde olduğu gibi amirin cezalandırma zorunluluğu bulunmaktadır. Disiplin tecavüzlerinde olduğu gibi amirin affetme yetkisi yoktur. 477 SK’da düzenlenen disiplin suçlarının, mutlaka disiplin mahkemelerince cezalandırılması gerekli değildir. Maddesine bağlı cetvelde tanınan yetki içinde faile oda veya göz hapsi cezası verebileceği gibi, dilerse suç dosyası hazırlayarak teşkilatında disiplin mahkemesi kurulan komutanlığa gönderir (477 SK m.14). Maddesindeki düzenleme nedeniyle “disiplin tecavüzü” adı altında sınırları ve unsurları belli olmayan bir disiplin suç kategorisi yaratılmıştır[73]. Hangi fiillerin disiplin tecavüzü oldukları ve bunların sayıları belli değildir. Bu konudaki tek ölçüt; fiilin askeri terbiyeyi bozması ve hiçbir yaptırım içeren kanun maddelerine uymamasıdır. Disiplin amirleri, mahiyetinin herhangi bir hareketini askeri terbiyeyi ve disiplini bozduğu gerekçesiyle disiplin tecavüzü olarak nitelendirip cezalandırabilmektedir.
Maddesindeki denetim kısıntısının, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 165. Maddesinde sayılan sadece amire saygısızlık ve emre itaatsizlik suçlarından dolayı Askeri Ceza Kanununda öngörülen usullere göre verilen disiplin cezalarını kapsadığı, diğer disiplini bozucu eylemlerden dolayı verilen disiplin cezalarında ise, yargı yolunun açık olduğu anlaşılmaktadır. Burada irdelenmesi gereken bir sorun, disiplin amirlerince verilen tüm disiplin cezalarının yargı denetimi dışında olup olmadığıdır. Mahkeme, bir fiilin “suç isnadı” niteliğinde olup olmadığını belirlerken, suça ilişkin iç hukuktaki niteleme ile suçun kapsam ve ağırlığına bakmaktadır. Buna göre ulusal mevzuatın suç saydığı bir fiil Sözleşme bakımından da suç niteliği taşımaktadır. Buna karşılık iç hukukta suç sayılmayan (örneğin disiplin suçu olarak kabul edilen) bir fiilin 6. Madde kapsamında olup olmadığının belirlenmesinde ise, suçun niteliğine ve ağırlığına bakılmaktadır[594]. Bu kriterlere göre; vergi cezaları, inşaat yapma hakkını sürekli ortadan kaldıran yasaklamalar, içki satma ruhsatına ilişkin kararlar, toplu taşımacılık ruhsatına ilişkin izin işlemleri gibi işlem ve yasaklamaları “suç isnadı” niteliğinde görerek 6.
Hükümlünün koşullu salıverilme tarihinden daha önce ceza infaz kurumu dışına çıkabilmesine imkan sağlayan denetimli serbestlik müessesesinin temel şartları, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun (İnfaz Kanunu) m.105/A’da düzenlenmiştir. Ayrıca; İnfaz Kanunu Geçici m.6 ve Geçici m.10 hükümlerinde de, denetimli serbestlik süreleri ile ilgili geçici düzenlemelere yer verilmiştir. Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği m.77 ila 88’de, denetimli serbestlikle ilgili İnfaz Kanunu hükümlerinin uygulanmasını sağlamak üzere ayrıntılı hükümler yer almaktadır. Bu yazımızda; bilişim sistemleri kullanılarak işlenen dolandırıcılık suçlarında, fiili bizzat icra eden failin suçu işlerken, hileli hareketleri kendi bilgileri yerine bir başka üçüncü kişinin bilgilerini kullanarak gerçekleştirmesi halinde, bilgileri kullanılan üçüncü kişilerin ceza sorumluluğu değerlendirilecektir. Kasten yaralama suçunu düzenleyen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.86; yaralamanın neticelerine ilişkin sınıflandırmalar çerçevesinde, failin ceza sorumluluğunu düzenlemiştir. İlgili maddenin birinci fıkrasında; kişinin suçun icrasına elverişli fiillerinin, mağdurun vücuduna acı vermesinin, sağlığının veya algılama yeteneğinin bozulmasına neden olmasının suçun oluşması için yeterli olduğu belirtilmiştir. Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olması durumunda ise, cezanın indirilmesi gündeme gelecektir.